Çocuklarda Beyin Tümörünün Birinci Sinyali Olabilir

Beyin tümörleri, çocuklarda lösemiden sonra en yaygın görülen 2’inci kanser çeşidini oluşturuyor. Çocuklarda âlâ ve berbat huylu beyin tümörlerinin neden oluştuğuna yönelik kesin bir data ise şimdi mevcut değil.

Günümüzde tıp dünyasında atılan dev adımlar, beyin tümörlerinin tedavisinden faal sonuçlar alınmasını sağlıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, beyin tümörlerinin tedavisinden başarılı sonuçlar elde edilmesinde erken teşhis ve tedavinin kilit rol oynadığına işaret ederek, “Erken teşhis için ebeveynlerin kimi belirtilerde vakit kaybetmeden tabibe başvurmaları çok değerlidir. Bilhassa baş ağrısı, bulantı ve kusma, en yaygın görülen üç belirtiyi oluşturmaktadır. Çocuğun her gün ısrarlı baş ağrısından yakınması ve bilhassa sabahları yataktan kalkar kalkmaz, şimdi yemek yemeden fışkırır biçimde kusması, beyin tümörünün kıymetli bir işareti olabilmektedir. Münasebetiyle bu yakınmaları olan çocuğa kesinlikle beyin MR tetkiki yapılmalıdır” ikazında bulunuyor. Çocuk Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, çocukluk çağı beyin tümörleriyle gayrette ebeveynlerin rolünün de büyük değer taşıdığını belirterek, “Hastalığın erken sinyallerini tanımak, çocuğu tertipli sıhhat denetimlerine götürmek ve tedavi sürecinde ruhsal dayanak sağlamak, tedavinin muvaffakiyet talihini arttıran faktörler arasındadır” diyor.
 

Bu belirtilerde vakit kaybetmeyin!

Çocukluk çağı beyin tümörlerinin belirtileri, tümörün tipine ve pozisyonuna bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. Çocuk Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, çocuklarda gelişen uygun ve berbat huylu beyin tümörlerinin belirtilerini şöyle sıralıyor:

Bebeklerde 

• Henüz bıngıldağı açık bebeklerde baş etrafının olağandan fazla genişlemesi,
• Güçsüz emme refleksi, 
• Aktivite düşüklüğü, 
• Bulantı, kusma ve kilo kaybı. 

Çocuklarda

• Bulantı, kusma ve baş ağrısı, 
• Gözlerde kayma, 
• Konuşma bozukluğu, 
• El-kol uyum bozukluğu, 
• Kol ve bacaklarda güç kaybı, 
• Denge sorunları. 

 

Genellikle ameliyata başvuruluyor! 

Çocuk beyin cerrahı tarafından tümörün cinsi, yerleşim yeri, yayılımı, büyüklüğü, el ve kolu hareket ettiren yollara olan yakınlığı üzere parametreler kıymetlendirilerek tümöre uygun bir tedavi planlanıyor. Çocuk Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, tedavide ekseriyetle cerrahi usule başvurulduğunu belirterek, “Nadiren de olsa kimi nörofibramatözis üzere genetik hastalıklarla birlikte görülen tümörler ve birtakım yeterli huylu tümör çeşitlerinde cerrahi yerine izlem önerilebilmektedir. Ancak takip sırasında yapılan beyin MR’larında görülecek en ufak bir değişiklikte doku örneği alınması kaidedir. Tümörün cinsi ile ilgili en son kararı her vakit ameliyat sırasında alınan doku örneği ile patoloji kısmı söyleyecektir” bilgisini veriyor. 

Tedavideki gelişmeler umut veriyor!

Çocukluk çağında oluşan her 6 tümörden birinin beyinde yerleştiği belirtiliyor. Bu tümörlerin yüzde 52’si birinci 2-10 yaş, yüzde 42’si ise 11 – 18 yaş ortasında ortaya çıkıyor. Çocuklarda birinci 12 ayın altında gelişen beyin tümörleri de yaklaşık yüzde 5.5 oranında görülüyor. Erken teşhis ve tedavi, çocukluk çağında gelişen beyin tümörlerinin üstesinden gelmede kritik bir değere sahip. Çocuk Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek,  gelişen tıbbi teknolojiler ve tedavi yollarının bu güçlü gayrette umut verici sonuçlar sunduğuna işaret ederek, kelamlarına şöyle devam ediyor: “Beyin tümörlerinin tedavi seçenekleri ortasında cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi yer almakta olup, çocuğun durumuna nazaran kişiselleştirilmiş tedavi planları uygulanmaktadır. Günümüzde sağlıklı dokulara hasar vermeyen gayeye yönelik kemoterapiler geliştirilmektedir. Ayrıyeten tümörlerin barındırdıkları mutasyonlara tesir edebilen ilaçlar geliştirilmiştir. Bunlara günümüzde akıllı ilaç diyoruz. Bu sayede düzgün yahut makûs huylu tümörlerin yine büyümeleri ve beynin öbür bölgelerine yayılmaları önlenebilmektedir”  Özellikle  bazı tümör cinslerinin gelişim etaplarını anlayabilmede moleküler testlerin epey değer taşıdığını belirten Prof. Dr. Memet Özek, “Bu testler sonucunda hastalığın gidişatı açısından daha net bilgiler elde edebilmekte ve ayrıyeten yalnızca o moleküler değişikliklere sahip hücreleri yok etmeyi amaçlayan amaçlı tedaviler planlanabilmektedir” diye konuşuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı