Dünya nüfusu süratle artarken, tarım yapılabilir topraklar daima azalıyor. Bu açmazdan kurtulmak için verimliliğini artırmak, hastalık ve zararlılarla daha aktif gayret etmek, ziraî kaynakların daha sürdürülebilir bir halde kullanılması için yapay zekanın ve dijitalleşmenin tarım dalında çok süratli bir formda hayata geçirilmesi mecburilik halini almış durumda.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında 35 milyar dolar tarım eserleri ihraç eden Türkiye, beş yıllık vadede 50 milyar dolar tarım eserleri ihraç etmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin tarım eserleri üretiminde ve ihracatında önder pozisyonda olan Ege Bölgesi bu pozisyonunu cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da güçlenerek sürdürmek istiyor.

Türkiye’nin tarım eserleri ihracatından aldığı yüzde 22’lik hissesi yüzde 30’lara çekmek için sürdürülebilirlik ve pazarlama eksenli onlarca projeyi hayata geçiren Ege İhracatçı Birlikleri, TURQUALITY, UR-GE Projeleri, Fuarlar, Sektörel Ticaret Heyetleri, Alım Heyetleriyle ağır bir pazarlama faaliyeti sürdürüyor.

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 7 tanesi tarım eserleri ihracatımızın artması için çalışıyor. EİB bünyesindeki 7 tarım ihracatçı birliği liderlerinin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü ile iletileri yapay zekâ ve dijitalleşme, sürdürülebilirlik temelli projeler, gençlerin tarıma kazandırılması ve Ticaret Bakanlığı destekli TURQUALITY, UR-GE Projeleri ve Fuarlara yoğunlaşılması eksenli oldu.

GÖRÜŞLER

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lider Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Lideri Hayrettin Uçak; “Ege Bölgesi’nin tarım eserleri ihracatı 8 milyar dolara koşuyor”

Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde tarım eserleri ihracatını yüzde 3’lük artışla 34 milyar 212 milyon dolardan 35 milyar 164 milyondolara taşıdı. Tarım eserlerinde Cumhuriyet tarihimizin ihracat rekorunu kırdık. 2023 yılında Ege Bölgesi ihracatçıları olarak ihracatımızı yüzde 9’luk artışla 6 milyar 723 milyon dolardan 7 milyar 315 milyon dolara çıkardık. Ege İhracatçı Birlikeri’nin tarım eserleri ihracatını 2024 yılı sonunda 8 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ ve dijitalleşmenin hayatımıza daha fazla girmesiyle 2028 yılında Türkiye’nin tarım eserleri ihracatında 50 milyar dolar düzeyini göreceğine inanıyoruz. Egeli tarım eserleri ihracatçıları olarak 2028 yılında 11-12 milyar dolar aralığına gelmeyi hedefliyoruz.

Tarım bölümüne gençleri kazandırmak için “Üçüncü Nesil Tarım Girişimciliği Eğitim Programı”nı 2024 yılında ikinci kere hayata geçirdik. Gençler yapay zekâ ve dijitalleşme noktalarında daha faal. Besin mühendisliği ve ziraat mühendisliği mezunu ya da hala öğrencisi olan 82 gencimize uzman isimler tecrübelerini aktardı. Programımız işletme ve bahçe ziyaretlerini de kapsıyordu. Gençler işletme ve bahçe tozunu yuttular. Kendilerinden besin kayıplarını önleyecek, toplam kalite ve verimilliği artıracak projeler bekliyoruz. Tarım kesiminin AR-GE tarafına çok güç katacaklarına inanıyoruz”

Türkiye’nin yaş meyve zerzevat ve meyve zerzevat mamulleri ihracatının yüzde 23’lük kısmını tek başına gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Turkish Fresh and Processed Fruits and Vegetables Cluster isimli UR-GE Projesiyle taze meyve zerzevat ve meyve zerzevat mamulleri kesimlerinde 41 firmanın kümelenerek ihracat yetkinliklerini artırmak için yola çıktı. 

Meyve Zerzevat Mamulleri sektöründe Türkiye lideri olan EYMSİB, The Symphony of The Taste from Anatolia isimli TURQUALITY Projesi’yle; Türk meyve zerzevat mamullerinin İngiltere ve Çin pazarlarında bilinirliğini ve tercih edilmesini artırmak için uğraş sarf edecek. 

Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Eser Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Lideri Mehmet Ali Işık; “Yapay zekâ ve dijitalleşme organik bölümüne güç katacak”

“Türkiye son 35 yılda organik kesiminde büyük bir gelişim gösterdi. Avrupa Birliği, ABD, Japonya üzere tüketici tercihlerinin çok üst düzeyde olduğu ülkelerde Türk organik eserleri baş tacı. Organik eser ihracatımız 1 milyar doları aştı. Ülkemizin organik eser ihracatının yüzde 75’ini Ege Bölgesi’nden gerçekleştiriyoruz. Yapay zekâ ve dijitalleşme organik bölümünde üretim süreçlerimizi kolaylaştıracak imkanlar sunuyor. Organik kesiminde yeni ihracat gayemiz birinci etapta 1,5 milyar dolar, daha sonra da 2 milyar dolara ulaşmak. Kuru meyvelerden zeytinyağına, hububattan pamuğa 268 farklı eseri 311 bin hektar yerde 1,6 milyon ton organik üretim gerçekleştiriyoruz. Türkiye yaklaşık 53 bin organik eser çiftçisiyle Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyor.”

“Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatımızın domine ettiği kuru meyve bölümünde yıllık 450-500 bin ton eser ihraç ederek 2024 yılında 1 milyar 610 milyon dolar ihracata imza attık. Üreticilerimizle güçlü bağlar kuruyoruz. Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası, Kuru Üzümde Kalite Ve Gıda Güvenliğinin Artırılması Projesi, Kuru Kayısıda Kalite Ve Besin Güvenliğinin Arttırılması Projesi, Malatya ve Etrafında Kayısı Çekirdek Çıkarma Makinasının Geliştirilmesi Ve Yaygınlaştırılması Projesi, Kuru Meyve İşletmelerinde Su Kullanımının Azaltılmasına Dönük Önlemlerin Araştırılması Projesi, kuru meyve kesiminde toptan kaliteyi artırmak için yoğunlaştığımız projeler. Turkish Dried Fruits Ur-Ge Projesi’nde kuru meyve bölümünün en güçlü oyuncularının 16 adedinin katıldığı kümelenerek ihracat pazarlaması yaptığımız gözbebeğimiz bir projemiz. Turkish Dried Fruits Turquality Projesi’nde ise; dalımız için büyük potansiyel arz eden Çin, Hindistan ve Rusya pazarlarındaki bilinirliğimizi ve çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir ve Antep fıstığı başta olmak üzere eserlerimize yönelik talebi ve bu ülkelere ihracatımızı arttırmak maksadıyla sektördeki 3 ihracatçı birliği güçbirliğine gittik.”

Ege Su Eserleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Lideri Bedri Girit; “Dünya’nın protein açığını karşılıyoruz”

“Su eserleri, kanatlı eti, yumurta, süt eserleri ve bal alt dallarımızla dünyanın üç öğün protein açığını kapatmak için üretim yapıyoruz. Her alt kesimimizde dünyanın en çağdaş tesislerine sahibiz, üretimimizi ve ihracatımızı her geçen yıl artırıyoruz. Son bir yıllık periyotta ihracatımız 4 milyar doları aşmış durumda. İhracatta kısıtlamalar yaşamadığımız takdirde 2028 yılında 6 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandıracak güce sahibiz. Aegean Fishery and Animal Products Ur-Ge Projesi’nde dalımızın tüm alt kesimlerinin temsiline imkan sağlayan 23 firmamızla bir ortaya geldik ve Afrika pazarı yüklü yeni pazarlar kazanmak için çalışıyoruz. Su eserleri sektöründe 3 ihracatçı birliği iştirakinde Turkish Seafood Turquality Projesi’nin hazırlıklarını sürdürüyoruz. Ağustos ayında gaye pazarımız Çin’de bir resepsiyonla seyahatimiz başlayacak. Turkish Seafood Turquality Projesi’yle; Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda birliği iş birliğinde ABD’de düzenlediğimiz Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesindeki başarımızı tekrarlamak hatta daha ileri taşımak gayesindeyiz.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Lideri Muhammet Öztürk; “Gıda üretimine yoğunlaşmalıyız, dünyada talep var”

“Pandemi sonrasında besin eserlerini üretebiliyor olmanın çok büyük bir güç olduğu ortaya çıktı. Besin üretimine yoğunlaşmalıyız, üreticimizin alın terinin karşılığını alabileceği bir iklimi oluşturmalıyız. Türkiye, iklim özellikleri gereği hububat, bakliyat, yağlı tohumlar başta olmak üzere çok geniş eser gamında üretim yapabilecek bir coğrafyaya sahip. Hububat bakliyat yağlı tohumlar dalı olarak 2023 yılında 12,4 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin besin ihracatının yüzde 48’ini tek başımıza gerçekleştirdik. Ege Bölgesi’nin hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatını da son 10 yılda 3 kat artırarak 1 milyar 66 milyon dolara çıkardık. Yapay zekâ ve dijitalleşmenin sunduğu imkanlarla üretimde verimliliği artırarak, beğeni skalası her gün yükselen tüketicilerin beklentilerine uygun üretim yapıp, onları katma pahalı bir formda ihraç edip 2028 yılında dalımızın Türkiye genelinde ihracatını 18 milyar dolara, Ege Bölgesi’nde de 1,5 milyar dolara çıkarmak için çalışacağız. 2024 yılında ihracat amaçlarımıza ulaşmak için ABD’den Hong Kong’a, Japonya’dan Fransa’ya, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Rusya’ya 9 besin fuarına katılarak ihraç eserlerimizi tanıtım, tadım aktiflikleri yapıyoruz. Şeker mamullerin ABD, Kanada ve Meksika pazarlarında kapsamlı olarak tanıtımı için Sektör Kurulu Birliklerince ortak Turquality Projesi planlıyoruz.”

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Lideri Ömer Celal Umur; “Üreticimizi destekleyen Çiftçi Avantaj Kartı (ÇAK)’nı hayata geçirdik”

“Türkiye oriyantal tütün üretiminde dünya önderi. Türkiye’de üretilen sigaralarda yerli harman oranının artırılma kararı virginya ve burley tütütünün üretimini de cazip hale getirdi. 2023 yılında 50 milyon kilo Türk tipi oryantal tütün, 20 milyon kilo Virginia tipi, 1 milyon kilo burley tipi tütün üretim sayısına ulaştık. Türk tütün kesimi olarak, 2024 yılında üretimimizi 80 milyon kiloya çıkarmak istiyoruz. Bunun için üreticilerimizi destekliyoruz. Birliğimiz bünyesinde tütün ihracatının artışını desteklemek gayesiyle Tohumu Islah Projesi, tütün tarımında sürdürülebilirlik çerçevesinde ise oluşturulan çalışma kümeleri ile üretim, etraf, altyapı, işgücü, tütün tarımında su kullanımı üzere alanlarda çeşitli toplumsal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Bununla birlikte üreticilerimizi ziraî girdi maliyetlerini azaltmak hedefiyle Çiftçi Avantaj Kartı (ÇAK) faaliyete geçirdik. Tütün üreticilerimize özel indirimler sunan firmalar ÇAK’a tanımlanarak üyelik sistemi oluşturulduk. Ayrıyeten, şahsî esirgeyici ekipmanlarının standardizasyonu ve geliştirilmesi, üretimde kullanılan bitki müdafaa eserlerinin boş ambalajlarının toplanma merkezlerinde toplanması, imhası ve geri dönüşümü ile ilgili projelerin hayata geçmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Son yıllarda hayata geçirdiğimiz projeler ve tütün üreticisinin emeğinin karşılığını alır hale gelmesi tütün üretimine ilgiyi artırdı. 2023 yılında 922 milyon dolar olan ihracatımızı 2024 yılında 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. 2024 yılının ocak-nisan devrinde ihracatımız yüzde 4’lük artışla 280 milyon dolardan 291 milyon dolara çıktı. En besbelli yükseliş yüzde 42’lik sıçramayla yaprak tütün ihracatında oldu. Yaprak tütün ihracatımız 60 milyon dolardan 86 milyon dolara çıktı.”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Lider Yardımcısı Emre Uygun; “Güzel bir rekolte geliyor. İhracatın önünün açılmasını istiyoruz”

“Türkiye zeytincilik dalına yaptığı büyük yatırımlarla zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 200 milyon seviyesine çıkardı. Bu artışın meyvelerini almaya başladık ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hesaplamalarına nazaran, önümüzdeki yıllarda ülkemizin potansiyel olarak 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin üretecek. Bu potansiyelin farkında olarak, geleceğe yönelik bir planın şimdiden oluşturulması gerekliliğine inanıyoruz. Bu planlamaların, dalın sürdürülebilirliği ve ülke iktisadının kalkınması açısından kritik bir ehemmiyete sahip olduğuna inanıyoruz. Son üç yılda zeytinyağına getirilen dört kısıtlamanın, beklenenin bilakis fiyat artışlarını denetim altına almak yerine tüm kesimi olumsuz etkilediğini daima birlikte gözlemledik. Üreticileri ve tedarikçileri belirsizlik içine soktu ve kâfi mal arzının olmaması nedeniyle piyasa daha da güç duruma düştü. Bu kısıtlamalar devrinde zeytinyağı fiyatları daha da yükseldi ve ihracat yapılamayan eserler depolarda bozulmaya başladı, yaklaşık 400 milyon dolarlık bir döviz kaybına neden oldu. Bugünlerde dünya zeytinyağı fiyatları süratle geri gelmekte, ayrıyeten önümüzdeki dönem ülkemizde iklim şartları bu formda devam ederse çok güçlü bir zeytin ve zeytinyağı rekoltesi bizi beklemekte. Bu ortamda ihracatçımızın dünya piyasalarında rekabetçi olabilmesi ve güçlü bir halde varlığını sürdürebilmesi için dökme ve varilli zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamaların kaldırılması gerekmekte.”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Lider Yardımcısı M. Kadri Gündeş; “Ambalajlı eser ihracatına takviye istiyoruz”

“Ambalajlı ihracatı artırma gayemize ulaşmak için, dökme ihracata getirilen kısıtlamalar yerine ambalajlı eser ihracatını teşvik etmek ve kaldırılan takviyeleri Dünya Ticaret Örgütü kriterlerine uyumlu hale getirip tekrar dala kazandırmalıyız. Üreticilerimize verilen desteklemelerde 10 yıldır enflasyonist ortama karşın artırılmıyor. Üreticilerimize verilen takviyelerde günümüz şartlarına uyumlu hale getirilmeli. Türkiye’nin artan zeytin ve zeytinyağı rekoltesinin katma bedele dönüşmesi için birlik olarak ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatını artırmak için birçok ülkede tanıtım faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Bilhassa Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 besin ihracatçı birliğimizin Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk besin eserlerinin tanıtımını gerçekleştirdiği TURQUALİTY Projesi’nde Türk zeytin ve zeytinyağının büyük ilgi gördüğünü memnuniyetle görüyoruz. Bu projenin de katkısıyla ABD’ye yapılan zeytinyağı ihracatının arttığını görmek bizi memnun ediyor. Bu ve gibisi projelerle bölümün gelişimi için çalışmalarımıza sürat kesmeden devam edeceğiz. 2022-23 döneminde zeytin ve zeytinyağı ihracatımız kısıtlamalara karşın 947 milyon dolara ulaştı. 2024-25 döneminde da hoş bir rekoltenin ayak sesleri geliyor. İhracatın önündeki mahzurlar kaldırıldığı ve ambalajlı eser ihracatı dayanakları artırıldığı takdirde Türk zeytincilik dalı olarak 1,5 milyar dolar ihracat gayesine ulaşabiliriz.”

Ege Mobilya Kağıt ve Ormar Ürünleri İhracatçıları Birliği Lideri Ali Fuat Gürle; “Odundışı eserleri ihracatının yüzde 68’ini yapıyoruz”

“Odun dışı orman eserleri olarak isimlendirdiğimiz defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu üzere eserleri kapsayan ihracatımız 2023 yılında 103 milyon dolar bandında seyretti ve bu eserlerin Türkiye geneli ihracatının yüzde 68’lik kısmına imza attık. İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğinde, tıbbi ve aromatik bitkiler kesiminin ve kesimde faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak yürüttüğümüz “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümünde Memleketler arası Rekabetin Geliştirilmesi Ur-Ge Projesi”nin muhtaçlık tahlili sürecini tamamladık. Proje faydalanıcısı 19 firmanın taleplerini dikkate alarak faaliyetlere başlayacağız. Gaye ülke olarak seçtiğimiz ABD ve Almanya üzere pazarlarda Türk markasının en yeterli biçimde tanıtımını yapmak gayesiyle; Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği iştirakinde tıbbi aromatik bitkiler dalına yönelik 4 sene boyunca Turkish Herbal Tea Turquality Projesini yürüteceğiz.Dünya 1. si olduğumuz kekik defne biberiye vb. üzere odun dışı orman eserlerinin bu sefer farklı bir tarafını, “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” gücünü, “Türk Bitki Çayı” markası konseptiyle dünyaya göstereceğiz. 4 yılın sonunda UR-GE ve TURQUALITY Projelerimizin itici gücüyle, Kınık’ta tıbbi aromatik bitkiler dalına yönelik kurulacak Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin de sağlayacağı sinerjiyle dalımızın ihracatınız ikiye katlanarak 350 – 400 milyon dolar aralığına ulaşmasını hedefliyoruz. Kekikte Pirolizidin Alkaloid (PA) meselesinin tahlili için üreticilerimizi bilinçlendirmek için 2023 yılında Denizli Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü iştirakinde, Denizli’de en çok kekik üretimi yapılan dört bölgede kekik üretici toplantıları gerçekleştirdik., 2024 yılında tıpkı toplantıları tekrar edeceğiz.”

EİB, Türk besin eserlerini tanıtmak için 5 dev fuara ulusal iştirak düzenliyor

Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının lideri Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’nin besin eserlerinin dünya genelinde tanıtımı için yaklaşık 30 yıldır memleketler arası arenada besin fuarlarına ulusal iştirak tertipleri düzenliyor. 

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki “Fancy Food Fuarı”, Japonya’daki “Foodex Japan Fuarı”, Almanya’da; organik dalının dünyadaki en büyük buluşması olan “Biofach Organik Eserler Fuarı”, Çin’deki “Çin Memleketler arası İthalat Fuarı” ve ABD’de Californiya’da düzenlenen, “Expo West Fuarı” Türk besin eserlerinin dünya pazarlarındaki vitrini oldu. 

Ege İhracatçı Birlikleri, besin dallarının kümelenerek ihracat yetkinliklerini artırdıkların Ticaret Bakanlığı’nın yüzde 75 oranında desteklediği UR-GE Projelerini 7 farklı dalda devam ettirirken, EİB patronajında yürüyen ya da paydaşı olduğu besin bölümü eksenli TURQUALITY Projelerinin sayısı 2024 yılında 6’ya ulaştı. 

Dünya Çiftçiler Günü Bilgi Notu

7.05.2024

Türkiye genelinde 2023 yılında toplam bitkisel üretimimiz 137 milyon ton ve tarım alanımız ise 24 milyon ha’dır (TUİK).

Türkiye üretiminde dünyada birinci olduğu fındık, kiraz, incir ve kayısının yanı sıra ayva, haşhaş tohumu, kavun ve karpuzda ikinci; mercimek, antepfıstığı, kestane, vişne ve hıyarda üçüncü; ceviz, zeytin, elma, domates, patlıcan, ıspanak ve biberde ise dördüncü sırada bulunuyor.

Tarım dalının ülke iktisadı içerisindeki yeri, tarımın genel iktisat içerisinde yaratmış olduğu katma bedel ile ölçülmektedir. Daldaki faaliyetler, bir taraftan ülkenin besin muhtaçlığını karşılarken, başka taraftan nüfusun değerli bir kısmına istihdam alanı oluşturarak iktisada katkıda bulunmaktadır. Ekonomik manada yalnızca ziraî üretim bakımından ülkemizde GSYİH’nın %6’sını oluşturması ve işgücünün %15’ini istihdam etmesi sebebiyle tarım bölümü ülke iktisadının en değerli bölümlerinden birisidir. Türkiye, toplam ihracatın %10’undan fazlasını oluşturan net bir tarım eserleri ihracatçısıdır ve dünya pazarlarına erişimi dal için çok değerli bir husustur.

Küçük ölçekli ve geçimlik çiftliklerin baskın olması, çok küçük modüllü arazi yapısı vb. çeşitli yapısal darboğazlara karşın, Türkiye fındık, kuru meyveler ve kimi taze meyve-sebzelerin değerli ziraî ihracatçıları ortasında yer alırken; en önemli ihracat noktaları arasında Avrupa Birliği, Rusya Federasyonu, ABD ve Irak üzere ülkeler yer almaktadır (TİM, 2023).

Organik Tarım Araştırma Enstitüsü (FIBL) ve Milletlerarası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) tarafından hazırlanan organik tarım istatistiklerine göre, dünyada organik tarıma en çok toprak ayıran ülke Avusturalya. Türkiye bu listede Avusturalya, Hindistan, Arjantin ve Çin’in akabinde 26. sırada yer alıyor.  2022 yılı Organik bitkisel üretim toplamda 1 milyon 153 bin ton ve üretim alanımız ise 311 bin ha’dır. Organik eserlerin 35 bin tonu İzmir’de, 168 bin tonu ise Manisa’da, 141 bin tonu ise Aydın’da üretilmektedir (Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024).

Tarım sektörü, gıda hususları tüketim mallarının en kıymetli kısmını oluşturduğundan ve sanayi malları için hammadde özelliği taşıdığından kalkınmada farklı bir ehemmiyete sahiptir. Türkiye’nin coğrafik pozisyonu, iklim ve bitki çeşitliliği üzere hususlar bakımından tarıma elverişli bir ülke olması ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde tarım bölümünden azami ölçüde faydalanmasını gerekli kılmaktadır.

Hızlı nüfus artışı karşısında besin kaynaklarının azalması, tarımın ehemmiyetini kuşkusuz daha da artırmaktadır. Sürdürülebilirlik ve Besin Güvenliği prensibi çerçevesinde, bireylerin istikrarlı ve kâfi beslenmeleri konusu ülkelerin temel önceliğini oluşturmasının yanında tarımın geliştirilmesi konusunu da ön plana çıkarmaktadır.

Her geçen gün artan tüketici şuuruyla birlikte, hem Türkiye’de hem de dünyada bilhassa korona virüsün tesiri ziraî üretim ve besinin değerini bir defa daha öne çıkarmıştır. Kendine yeterlilik, lokal üretim ve tüketim, çiftçiliğin ve ziraî faaliyetlerin desteklenmesi öncelik haline gelmiştir.

Kendi başına üreten, refah ve huzurlu bir toplum için sabır, samimiyet ve emeği harmanlayan insanoğlunun en kadim mesleği olan çiftçiliğin ve çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü kutlarız.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı